AVON NEDEN İFLAS BAŞVURUSU YAPTI?
Dünya genelinde milyonlarca satış temsilcisine sahip olan Avon, talk pudrası içeren ürünleri nedeniyle son yıllarda büyük bir dava yüküyle karşı karşıya kaldı. Özellikle talk pudralarının kansere neden olduğu iddiaları, şirketin mali açıdan zor durumda kalmasına sebep oldu. Bu davalarda Avon’un ürünlerinde kullanılan talk pudrasının asbest içerebileceği iddiaları gündeme geldi. Talk pudrasının asbestle kirlenmiş olabileceği ve bu durumun kanser vakalarına yol açtığı iddiaları şirketi derin bir krize soktu. Yüzlerce dava, kozmetik devinin finansal yükümlülüklerini zorlaştırdı ve nihayetinde iflas korumasına başvurmasına neden oldu.
İFLAS SÜRECİNE GİDEN YOL: YÜZLERCE DAVA
Avon, İflas Kanunu'nun 11. Bölümü kapsamında yaptığı başvuruyla birlikte, borçlarını yeniden yapılandırmayı ve dava yükümlülüklerini düzenlemeyi amaçlıyor. Akdeniz Gerçek Gazetesi'nin haberine göre, talk pudrası ürünlerine ilişkin açılan davaların sayısı 200'ü bulmuş durumda. Şirket yetkilileri, bu süreçle birlikte Avon'un varlıklarının değerini korumayı ve yükümlülüklerini yerine getirmeyi hedeflediklerini belirtiyor. Özellikle, kanser iddialarıyla açılan bu davalar Avon’un işleyişini ciddi anlamda etkilemiş durumda.
CEO'DAN AÇIKLAMA: ULUSLARARASI PAZARLARA ODAKLANILACAK
Avon’un CEO’su Christoph Neierinck, iflas sürecine rağmen global pazarlardaki büyüme hedeflerinden vazgeçmeyeceklerini vurguladı. Şirketin doğrudan satış modelini modernize ederek uluslararası alanda faaliyetlerini sürdürmeye odaklanacağını belirten Neierinck, “Şirketimiz, finansal yeniden yapılandırma sürecine girmiş olsa da global pazarlarda daha güçlü bir şekilde var olmaya devam edeceğiz” dedi. 2016 yılında Kuzey Amerika pazarından çekilmiş olan Avon, dünya genelinde doğrudan satış modeliyle hala önemli bir oyuncu konumunda.
YÜKLÜ TAZMİNAT CEZALARI DİKKAT ÇEKİYOR
Talk pudrası nedeniyle açılan davalarda Avon, ciddi tazminat ödemek zorunda kaldı. Geçtiğimiz yıl sonuçlanan davalar arasında, Arizonalı bir kadına 50 milyon dolar ve Illinois'te bir çalışana 24,4 milyon dolar tazminat ödemesi kararı dikkat çekti. Bu davalar, Johnson & Johnson gibi kozmetik devlerinin de benzer iddialarla karşı karşıya olduğu bir dönemde, Avon’un üzerindeki mali baskıyı artırdı. Tazminat cezalarının şirketin iflas koruması başvurusunda önemli bir etken olduğu açık.
AVON: "ÜRÜNLERİMİZ GÜVENLİ, TESTLERDEN GEÇİYOR"
Avon, talk pudrası ürünlerinin kansere yol açtığı yönündeki iddiaları kesin bir dille reddediyor. Şirket, talk ürünlerinin asbest içermediğini ve bu ürünlerin güvenliği konusunda düzenli olarak testlerden geçirildiğini belirtiyor. Ancak bu savunmaya rağmen açılan davalar ve verilen yüksek tazminat kararları, Avon’un mali durumunu iyice zorlamış durumda. Şirketin iflas başvurusuyla, yükümlülüklerini düzenli bir şekilde yerine getirip bu süreci atlatmayı amaçladığı ifade ediliyor.
AVON’UN TARİHİ VE TÜRKİYE PAZARINDAKİ YERİ
1886 yılında David H. McConnell tarafından Amerika Birleşik Devletleri'nde kurulan Avon, dünya genelinde 100’den fazla ülkede faaliyet gösteren köklü bir kozmetik markası. Günümüzde 6 milyondan fazla bağımsız satış temsilcisi ile hizmet veren Avon, yıllık 10 milyar dolara yakın bir ciroya sahip. Türkiye pazarına ise 1993 yılında Eczacıbaşı ortaklığıyla giriş yapan şirket, 2003 yılından bu yana Avon Türkiye olarak yoluna devam ediyor. Türkiye’de de geniş bir müşteri kitlesi bulunan marka, doğrudan satış modeliyle özellikle kadınların girişimci olmasına olanak tanıyor.
İFLAS BAŞVURUSU AVON’U NASIL ETKİLEYECEK?
Avon’un İflas Kanunu'nun 11. Bölümü kapsamında yaptığı başvuru, şirketin varlıklarını korumaya ve borçlarını yeniden yapılandırmaya yönelik bir adım. Bu süreçte, şirketin faaliyetlerine devam etmesi ve global pazardaki büyüme hedeflerini gerçekleştirmesi planlanıyor. Ancak iflas başvurusu, markanın güvenilirliğine ve müşteri kitlesine nasıl yansıyacak, bu merak konusu. Özellikle talk pudrası ürünleriyle ilgili davaların sonucunun nasıl şekilleneceği, Avon’un geleceğini belirleyecek önemli faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.