12 Mart 2025
weather
19°
Tarafsız, doğru ve gündemce haberler!
Kocaeli
Kapalı
20°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,6030 %0.04
39,9510 %-0.09
Ara

İlişkilerde Gerçek Yakınlığı Bulmak!

YAYINLAMA:

İlişkilerde en önemli şey, karşımızdaki kişiyi kaybetme korkusunu yenmeden ona gerçekleri söyleyemememizdir. Önce, o kişinin hayatımızda olup olmamasının getirdiği baskıdan kurtulmalıyız. Onsuz bir hayat düşündüğümüzde içimizi kaplayan o korkuyu aşmalıyız. Bu fikir bizi üzebilir ama bizi paramparça edeceği düşüncesinden kurtulmalıyız

Çünkü gerçek yakınlığın gerektirdiği tek şey, savunmasız, ham ve rahatsız edici dürüstlüktür. Dürüstlüğü anladığımızı sanırız. Geçen hafta yaptığın şey beni incitti dediğimizde dürüst olduğumuzu düşünürüz. Ama birlikte olduğumuz kişiden çok şey saklarız. Küçük arzularımızı gizleriz çünkü onların bu istekleri karşılayamayacağını düşünürüz. En savunmasız halimizi gösteremeyiz çünkü ham halimizle terk edilmekten korkarız.

Bu yüzden, küçük tavizler veririz. Yaptığımız işin detaylarını bilmesine gerek olmadığını söyleriz. Cinsel bir arzunun karşılanmamasının sorun olmadığını kabul ederiz. Kendimize, onların yanında olma arzumuzun, kendimize sadık kalma arzumuzu unutturduğunu söyleriz.

Karanlığımızı, korkularımızı ve arzularımızı saklarız çünkü bu daha kolaydır. Onları kaybetme riskinden daha kolaydır. Ancak, aşk bizden savunmasız olmamızı talep eder. Aslında, bizden talep ettiği tek şey budur. Sevdiğimiz kişinin önünde durup “Bu benim her şeyim. Kalbimin karanlık köşelerine seni getirsem de beni sevmeye devam edip etmeyeceğini bilmiyorum ama beni tanımanı, gerçekten tanımanı istiyorum.” dememizi talep eder.

Tanınmak istediğimizi söyleriz ama kendimizi tanınmak için izin vermeyiz. Birini kaybetme korkusuyla tanınma arzusunu aynı anda tutamayız. Çünkü kim olursak olalım, gerçeklerimiz o korkuyla süzülür. Sözlerimiz o korkuyla kaplanır. Söylediğimiz her şey, düşündüğümüz her gerçek, önce terk edilme ya da reddedilme korkusuyla şekillenir. Ancak bu korkunun içine girip diğer tarafından çıkana kadar gerçeklerimizi saf ve net bir şekilde karşımızdaki kişiye söyleyemeyiz.

Bu korkunun içine adım atmak, uçurumun kenarında durmak gibidir. Her savunmasız olduğumda ve partnerimle bunu paylaştığımda, bir sonraki adımın görünmesini umut ederim ama orada olup olmadığından asla emin olamam. Kim olduğumun, geceleri yanında olmasını isteyeceği kişi olup olmadığını asla bilemem. Sadece kendimi daha çok tanıyarak ve bunu onunla paylaşarak daha fazla kim olduğumu açığa çıkarabilirim. O beni terk edebilir ya da bu ilişki bitebilir diye endişelendiğim anda kalbimi kapatıp bu yarı gerçekleri anlatmaya başlarım. Birbirimizi kaybetmeye başladığımız an, mesafenin daha da artmaya başladığı andır.

Bu kavramı anlamak kolay değildir. Ancak, bu şekilde hissettiğimde, bu sevgiyi aşırı bir bağlılık olmadan yaşayabildiğimde, partnerime daha yakın ve bağlı hissederim. Kim olduğumu ve ne istediğimi daha fazla paylaşmaya istekli olurum çünkü nihayetinde, bu kişi olmadan da kendim ve iyiliğim için var olabileceğim fikriyle yaşamıyorum. İlişkiye hayatta kalmamın bir gereği olarak bağlanma ihtiyacından kurtulmak, daha derin bir bağ ve sevgi deneyimlememizi sağlar. Çünkü sevgiyi, sevmek arzusuyla, ihtiyaçtan değil, onların varlığına bağlı olmadan, kalbimizin korkuyla onların kalbine tutunmasından değil, daha saf ve anlamlı bir şekilde yaşayabiliriz. Ve sonunda, hepimizin arzuladığı şey bu değil mi? Bütün mesele bu değil mi?

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
İlginizi Çekebilir